Yazı fontu: Boyutu:
 

2024-02-17

SGK DENETİMİNE ENGEL OLMANIN SONUÇLARI


Bilindiği üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Kurumca verilecek idarî para cezaları” başlıklı 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi aşağıdaki şekilde hükme bağlanmıştır.

“ Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;

ı) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının;

l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.

2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı tutarında idari para cezası uygulanır.”

Konumuza geçmeden önce bu düzenlemede geçen engel olmak, cebir ve tehdit kavramlarının sözlük anlamlarına açıklık getirmekte yarar vardır.

“Engel olmak”; önlemek, geciktirmek, gölge etmek, köstek olmak anlamına gelir.

“Cebir”; zor/zorlayış anlamına gelir.

“Tehdit”; gözdağı anlamına gelir.

Sosyal Güvenlik Kurumunda, denetim yapmakla görevli Sosyal Güvenlik Müfettişleri ve Sosyal Güvenlik Denetmenleri bulunmaktadır. Bunlar tarafından işyerlerinde yapılan teftiş, inceleme ve soruşturmalarda işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve işle ilgili kişilerce denetime engel olma, görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit edilme durumları hayatın olağan akışında ara sıra söz konusu olabilmektedir.

Sosyal güvenlik müfettişleri ve sosyal güvenlik denetmenlerinin 5510 sayılı Kanunun yukarıda yer alan düzenlemesinden kaynaklı görevlerini yerine getirmeleri sırasında ilgililer iki şekilde idari para cezasına karşı karşıya kalabileceklerdir. Birincisi görevlerini yapmasına engel olma, ikincisi görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanmadır.

Denetim görevine engel olanlar hakkında aylık brüt asgari ücretin 5 katı tutarında yani 2024 yılı için 20.002,50 x 5 = 100.012,50 TL; görevin yapılmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullananlar hakkında aylık brüt asgari ücretin 10 katı tutarında yani 2024 yılı için 20.002,50 x 10 = 200.025,00 TL idari para cezası uygulanır.

Bu idari para cezasının yanında cebir ve tehdit kullananlar hakkında fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “görevi yaptırmamak için direnme” başlıklı 265’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan “suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” bu düzenlemeye göre 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalınacaktır.

İlgili suçun gerçek kişi işverenler, adi ortaklığın ortakları veya tüzel kişi işverenin sahip ve ortakları ile söz konusu işyerinde çalışan kişiler veya bu işle ilgili diğer kişiler ile birlikte gerçekleştirilmesi halinde, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “iştirak” başlıklı 14’üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “Kabahatin işlenişine birden fazla kişinin iştirak etmesi halinde bu kişilerin her biri hakkında, fail olarak idarî para cezası verilir.” hükmü gereğince engel olan her bir kişiye ayrı ayrı idari para cezası uygulanır. Örneğin; Z işverenine ait işyerine 19.02.2024 tarihinde denetime giden sosyal güvenlik müfettişine işverenin işyerinde bulunan eşi ile işyerinde çalışan (A) kişisi denetime engel olmuştur. Bu durumda denetime engel olan işverenin eşi ile çalışan (B) kişisi hakkında ayrı ayrı 20.002,50 x 5 = 100.012,50 TL idari para cezası uygulanacaktır.

Denetim sırasında, denetimi yapılan işyeri ile hiçbir ilgisi ve sorumluluğu bulunmayan bir kişinin denetime engel olması durumunda kendisine idari para cezası verilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından, bu kişi için idari para cezası uygulanmaz. Dolayısıyla işyerinde denetim yapılmasına engel olan kişinin işyeri ya da işle ilgili olup olmadığının herhangi bir kuşkuya yer verilmeyecek şekilde tespit edilmesi gerekir ve denetimin işle ilgisi olmayan bir misafir tarafından engellenmesi halinde bu kişiye idari para cezası uygulanmaz. Ancak bu kişilerin denetimi engelleme fiillerine karşı işveren veya işyeri yetkilisinin, talebe rağmen herhangi bir müdahalede bulunmaması halinde, işveren veya işyeri yetkilisi hakkında da denetimi engelleme fiiline bağlı olarak idari para cezası uygulanabilir.

İşyerine veya eklentilerine girişin engellenmesi, girişin kasıtlı olarak geciktirilmesi, söz ve eylem ile çalışan kişilerin kimlik tespiti yapılamadan işyerini terk ettirilmesi veya kimlik beyanı vermesinin engellenmesi denetimi engelleme olarak nitelendirilir.

İşveren ve işle ilgili kişilerin hiçbir talimatı, söz veya eylemi olmaksızın işyerinde çalıştığı tespit edilenlerin kimlik tespiti yapılamadan işyerini terk etmesi denetimi engelleme sayılmaz. Ancak işyerinde hazır bulunan işyeri çalışanlarınca, işveren tarafından daha önceden denetim anında işyerinin terk edilmesi veya kimlik beyanından kaçınılması yönünde talimat verildiğinin tespit edilmesi halinde, bu durum tutanağa kaydedilerek denetimi engelleme hükümleri uygulanır. Denetimi engelleme fiiline istinaden uygulanacak idari para cezasının şahsi bir ceza olması nedeniyle, kimlik bilgileri tespit edilemeyenler hakkında bu cezanın uygulanamayacağı göz önünde bulundurulur. Ancak işyerinde emir ve talimat verme yetkisinin işyeri yetkilileri veya sahibinde olduğu göz önüne alınarak, denetim sırasında denetimi engelleyen ve fakat kimlik numarası ya da bilgileri tespit edilemeyen kişilere işyeri sahibi veya yetkililerince müdahalede bulunulmaması halinde denetimi engelleme fiiline iştirak hali oluşacağından bu ceza işyeri yetkilileri veya sahiplerine uygulanır.

Yerel denetim yapılıp durum tespit tutanağı düzenlendikten sonra, tutanağın işveren, işveren vekili, sigortalılar veya tutanağın teslim edileceği kişiler tarafından imzalanmaması denetimi engelleme fiilini oluşturmaz.

Sigortalının/sigortalıların davranışının işverenin sözlü veya fiili müdahalesi sonucu meydana gelmesi halinde, işveren hakkında ayrıca denetimi engelleme hükümlerine göre işlem yapılır, bu kez yaşanan olay, durum tespit tutanağına veya denetimi engelleme tutanağına yazılır.

Denetimin esasına ilişkin tespitler tam ve eksiksiz şekilde yapıldıktan sonraki durum ve fiiller, bu tespitleri etkilemek, bozmak veya yok etmek amacıyla meydana gelmemek kaydıyla denetimi engelleme fiili sayılmaz.

Kısaca; denetimin işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve ilgili diğer kişiler tarafından engellenmesi durumu sosyal güvenlik müfettişleri/sosyal güvenlik denetmenleri tarafından aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılan bir tutanakla tespit edilir. Bu tutanakta bulunması gereken unsurların yanında denetimin yapıldığı işyeri, engellemenin niteliği, engellemenin nasıl gerçekleştirildiği, denetimin yapıldığı işyeri çalışanları, tanıklar, işveren ve işyeri sahiplerine ait bilgilerin yer alması önem teşkil eder. Engelleme fiilinin kim tarafından ve nasıl gerçekleştirildiği ayrıntılı olarak belirtilir. Tutanak; denetim, kolluk görevlileri eşliğinde yapılmışsa, mümkün olması halinde kolluk görevlilerine ve varsa diğer tanıklara da imzalattırılabilir. Örneğin; ikisosyal güvenlik denetmeni bir şikâyet üzerine 01.02.2024 tarihinde X şirketine denetim yapmaya gitmiştir. Personel müdürü, kendilerini kimlik göstererek tanıtan ve işyerinde denetim yapacaklarını söyleyen sosyal güvenlik denetmenlerini işyerine girmelerine izin vermemiştir. Şirket ortaklarının bilgisinin olmadığı bu engelleme sırasında herhangi bir cebir veya tehdit söz konusu olmamıştır. Personel müdürüne denetimi engellemek suçundan 20.002,50 x 5 = 100.012,50 TL idari para cezası uygulanacaktır.

Malatya İdare Mahkemesi bir kararında (Tarih: 21.12.2015, Esas: 2015/893, Karar: 2015/1554) denetimi engelleme fiilinin gerçekleşmediğinden dolayı uygulanan idari para cezasını hukuka uygun bulmamıştır.

“ …. Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının inceleme ve soruşturma görevlerini yapmasını engellemek fiilinden dolayı davacı aleyhine uygulanan dava konusu idari para cezası işlemi yönünden ise; davacının mesleğinin avukatlık olduğu ve işyerinin çalıştığı büroyla sınırlı olmadığı, denetim esnasında adliyede-duruşmada olduğu, mesleğinin ve yürüttüğü görevin niteliği de düşünüldüğünde bir avukat olarak bürosunda yapılan bir denetim esnasında belli bir süre içerisinde büroda olacağını söyleyerek yapılan denetimi takip etmek istemesinin doğal karşılanması gerektiği, ayrıca 5510 sayılı Yasanın 86. Maddesinin 2. Fıkrasında defter ve belgelerin Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde on beş gün içinde ibraz edilmesi zorunluluğu getirilerek, belli bir süre öngörüldüğü, buna aykırı davranış için de ayrı yaptırım öngörüldüğü değerlendirildiğinde, denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurların inceleme ve soruşturma görevlerini yapmasını engellemek fiilinin gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği anlaşıldığından, 5510 sayılı Yasanın 102. Maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca 5355,00 TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır….”

Sonuç olarak; SGK mevzuatı açısından yapılan denetimlerde ilgililerin denetim elemanlarına karşı tutum ve davranışlarının denetimi engelleyici nitelikte olması, cebir ve tehdit kullanması idari para cezasını ve hapis cezasını gerektirmektedir. İlgililerin her davranışının denetime engel olduğu düşünülerek idari para cezasının uygulanması her zaman için kesin bir sonuç doğurmaz. Bir olayda ilgililerce yapılan davranışın denetime gerçekten engel olduğu, cebir ve tehdit kullandığı objektif bir şekilde ortaya konması önem teşkil eder.

E. Sosyal Güvenlik Başmüfettişi Mahmut Çolak

GÜLBENK MÜŞAVİRLİK
Adres: Mustafa Kemal Mah. 2155. Sk. Nep Office 4 K:2 D: 9-10 Çankaya ANKARA Tel : 0(312) 223-6314 Faks : 0(312) 223-5985