Pratik Bilgiler
  • 2024 İş Kanunu İdari Para Cezaları
  • 2024 SGK İdari Para Cezaları
  • Amortisman Sınırı
  • Arızi Kazançlara İlişkin İstisna
  • Asgari Geçim İndirimi
  • Asgari Ücret Maliyeti
  • Asgari Ücret Tutarları
  • Beyanname Verme ve Ödeme Süreleri
  • Bilanço Esasında Defter Tutma
  • Damga Vergisine Tabi Kağıtlar-DV Oranları
  • Dava Açma Süreleri
  • Değer Artış Kazançları İstisnası
  • Dernek Kanunda Uygulanan Cezalar
  • Emlak Vergisi Değeri Yıllık Artış
  • Emlak Vergisi Oranları
  • Emzirme ve Cenaze Ödeneği
  • Engelli İndirimi Tutarları
  • Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırma
  • Fatura Kullanma Mecburiyeti
  • Gecikme Zammı Oranları
  • Geçici Vergi Oranları
  • Gelir Vergisi Tarifesi
  • Genel Bildirim ve Süreler
  • İhbar Önel Süreleri
  • İŞ KANUNU İLE İLGİLİ TÜM YÖNETMELİKLER
  • İşsizlik Sigortası Primleri
  • Kapıcı Özet Maaş Hesabı
  • Kıdem Tazminatı Tavanı
  • Kira Stopaj Oranı
  • Mesken Kira Gelirlerinde İstisna Tutarı
  • Ödeme Emrine İtiraz
  • Özel Sağlık ve Emeklilik Katkı Payı
  • Reeskont ve Avans Uygulanan Faizi Oranları
  • SGK Eksik Gün Nedenleri
  • SGK İstisna Yemek, Çocuk, Aile Yardımı
  • SGK İşten Çıkış Kodları
  • SGK Primine Tabi Olan ve Olmayan Kazançlar
  • SGK Taban ve Tavan Ücretleri
  • Tahakkuktan Vazgeçme Sınırı
  • Tecil Faiz Oranları
  • Ücretlerde Damga Vergisi
  • Veraset ve İntikal Vergisi Oranları
  • Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
  • VUK da Kanuni ve İdari Süreler
  • Yeniden Değerleme Oranları
  • Yıllar İtibariyle Asgari Ücretler
  • Yıllık Ücretli İzin Süreleri
  • Yurt Dışına Çıkış Yasağı
  • Yurt İçi Gündelikler
  • Yurtdışı Gündelikler

  • BÜLTENİMİZE ABONE OLUN


    Aydınlatma Metnini okudum, e-posta adresimin bülten aboneliği kapsamında 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlenmesini ve e-posta almayı kabul ediyorum.

    Süresinde düzenlenmeyen fatura hk.

    TARİH : 04.12.2018
    SAYI : 41931384-120[231-2018-3]-E.54789
    KONU : Süresinde düzenlenmeyen fatura hk.

    İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; 02.12.2016 tarihinde … plakalı aracı satın aldığınız, 16.12.2016 tarihinde söz konusu aracın … Ltd. Şti.'ye satışını yaptığınız, satış işlemine ilişkin faturanın sehven düzenlenmediği, hatalı işlemin 05.01.2018 tarihinde aracın satış işlemi yapılırken fark edildiği, aracın firmanızca satışına ilişkin geçmişe yönelik mi yoksa tespit tarihi itibariyle mi fatura düzenlenmesi gerektiği, faturanın hangi dönem olarak dikkate alınması gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    I. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

    • 219. maddesinde, "Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki:

    a. Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.

    b. Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez…."

    • 227. maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.",

    • 229. maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

    • 230. maddesinde, "Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:

    1. Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;

    ...",

    • (231/5) maddesinde, "5. Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.",

    • 232. maddesinde "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

    1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

    2. Serbest meslek erbabına;

    3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;

    4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

    5. Vergiden muaf esnafa.

    Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

    Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 50.000.000 lirayı (490 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 01.01.2018'den itibaren 1.000- TL) geçmesi veya bedeli 50.000.000 liradan (490 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 01.01.2018'den itibaren 1.000- TL) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir."

    hükümlerine yer verilmiştir.

    Buna göre, faturanın malın teslimi ve hizmetin ifasından itibaren tarihinden itibaren 7 gün içerisinde düzenlenmiş olması gerekmekte olup, bu süreden sonra düzenlenen faturalar mezkûr Kanun hükümleri çerçevesinde hiç düzenlenmemiş sayılmakta ve bu belgeleri vermek ve almak zorunda olanlar hakkında Kanunun ilgili ceza hükümleri kapsamında işlem tesis edilmektedir.

    Bunun yanı sıra, mezkûr Kanunun 230. maddesi uyarınca faturanın, düzenlendiği tarih bilgisini içermesi zorunlu olduğundan, geçmişte satılmış bir mala ilişkin olarak sonradan düzenlenecek faturalarda düzenlendiği tarih bilgisine yer verilmesi icap etmektedir.

    Diğer taraftan, faturanın yedi günlük süreden sonra düzenlenmiş olması nedeniyle hiç düzenlenmemiş sayılması, faturada yazılı mal veya hizmetin teslim edilmediği anlamına gelmeyeceği gibi faturanın defter kayıtlarına intikalinde geçerli belge olarak kabulünü engellememektedir.

    Buna göre, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte düzenlenerek kanuni defterlere kaydedilmesi gereken faturanın, sonraki yıllarda geçmişe dönük olarak vergiyi doğuran olayın meydana geldiği yıl defterine kaydedilmesi mümkün bulunmamakta olup, genel muhasebe ilkelerine uymak ve ilgili yıl (vergiyi doğran olayın meydana geldiği yıl) gelir hesaplarıyla bağlantı kurulmak suretiyle söz konusu faturanın içinde bulunulan yılın defterlerine kaydedilmesi gerekmektedir.

    II. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

    193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari kazancın tarifi" başlıklı 37. maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş olup ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır.

    Aynı Kanunun 38. maddesinde bilanço esasına göre ticari kazancın teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip ve sahiplerce işletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile anılan kanunun 40 ve 41. maddeleri hükümlerine uyulacağı hükümlerine yer verilmiştir.

    Kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8. maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

    Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ve "dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi gereğince işletmenin sürekli kabul edilen ömrü belli dönemlere bölünür ve her dönemin faaliyet sonuçları diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanır. Gelir ve giderler tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilerek hasılat, gelir ve karlar aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılır.

    Tahakkuk, gelir ve giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Tahakkuk esasında, geliri doğuran muamelelerin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması, gelirin elde edilmiş sayılması için yeterlidir. Diğer bir ifade ile tahakkuk esasında vergilendirme yapılabilmesi için, alacak hakkının doğmuş olması gerekir. Gerek hasılat gerekse giderlerin hangi hesap dönemine ilişkin olduğunun tespiti açısından hasılatın tahsil edilip edilmediğinin, giderlerin ise ödenmiş olup olmadığının bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurum kazancına dahil olan muamelelere ilişkin tutarların miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleştiği tarih itibarıyla kurumlar vergisi açısından vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olacağından, sonradan düzenlenmiş faturalara konu işlemin tekemmül ettiği tarihte miktar ve mahiyet itibariyla kesinleşen yani tahakkuk eden tutarların, bu tarih itibarıyla kurum kazancına dâhil edilmesi gerekmektedir.

    III. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

    3065 sayılı KDV Kanununun 10. maddesinde; vergiyi doğuran olayın; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında doğacağı hüküm altına alınmıştır.

    Konu ile ilgili açıklamaların yer aldığı KDV Genel Uygulama Tebliğinin "I/Ç-1. Vergiyi Doğuran Olayın Meydana Gelmesi" başlıklı bölümünde;

    "3065 sayılı Kanunun 10. maddesinde vergiyi doğuran olayın hukuki şartları, vergiye tabi işlemlerin özelliklerine göre ayrı ayrı tayin ve tespit edilmiştir.

    Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olay, mal teslimi veya hizmet ifasının yapıldığı anda meydana gelir.

    Vergi alacağının zamanında kavranması ve güvence altına alınması amacıyla malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde ise bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere vergiyi doğuran olay fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında meydana gelir."

    açıklamalarına yer verilmiştir.

    Buna göre; şirketiniz tarafından … plakalı aracın satışında vergiyi doğuran olay; satışın yapıldığı 16.12.2016 tarihinde meydana gelmekte olup, satış işlemine ilişkin KDV'nin 2016/Aralık dönemine ilişkin KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

    Öte yandan söz konusu KDV'nin 2016/Aralık dönemine ait KDV beyannamesi ile beyan edilmemesi durumunda zamanında beyan edilmeyen KDV ile ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde gerekli cezalı tarhiyatların yapılması gerektiği açıktır.

    Bilgi edinilmesini rica ederim.




    Bu özelgeyi arkadaşıma göndereyim

    Bu pratik bilginin yazıcınızdan çıktısını alabilirsiniz. Tıklamanız yeterli.Yazdır

    05 Mayıs 2024, Pazar
    2024-05-05 günü 15:30 da açıklanan
    Para BirimiDöviz AlışDöviz SatışEfektif AlışEfektif Satış
    USD32.247232.305332.224632.3537
    EUR34.633534.695934.609234.7479
    GBP40.415040.625740.386740.6867

    > AYLIK DÖVİZ KURLARI TABLOSU
    Site İstatistikleri
       Online : 8    
       Bugün : 12.135    
       Bu Ay : 63.066    
       Bu Yıl : 1.603.995    
       Toplam : 36.422.056    
    Tüm Hakları Saklıdır 2013 GÜLBENK MÜŞAVİRLİK - Adres: Mustafa Kemal Mah. 2155. Sk. Nep Office 4 K:2 D: 9-10 Çankaya ANKARA Tel : 0(312) 223-6314 Faks : 0(312) 223-5985
    Sitemizde yayınlanan yazılar aktif link vermek kaydı ile yayınlanabilir.
    free stats